24 Ekim 2011 Pazartesi

Söylenecek çok söz yok!



Hep hayatımızda değişmesi gereken kurallar, yaşam koşulları vardır. Bazen hiç mutluluk duymayız hayatımızdan, geceleri uyuyamayız, çocuklarımızın mızmızlamalarından. Bazense bu mızırdamaların aslında çocuklara değilde, bizlere ait olduğunu düşünüyorum. Neden hep daha fazlasını isteriz ki...

Geceleri uyanmak zor gelir bazen oğlum için, ama iki gündür düşünüyorum da doğuda bizim için geceleri uyumayan kaç tane anne kuzusu var... Oracıkta bizim için nöbette, haince öldürülen kaç evlat.

Ne umutlarla yetiştirildiler, anneleri nelerden sakındı onları, nelerden korudu kim bilir.
Kimi yeni baba olmuştu, kimi daha doğmamış bebeğini bırakıp gitti bu dünyadan, sonsuzluğa doğru...

Biz ne kadar duyarsız bir toplum olduk, Sevgili Özdil almış kaleme bizim duyarsızlığımızı, eskiden ölülere nasıl saygı duyduğumuzu. Bizi bu kadar duyarsız, kulakları kapalı yapan nedir?

Tüm bu sıkıntılar yaşanırken bir yandan Van da dün meydana gelen deprem ve yitip giden yaşamlar.
Allahım hangisine üzülelim, bir yandan hainler tarafından öldürülen insanlar, bir yandan evlerin sağlam olmamasından kaynaklanan ölümler. Bunlar bir sınav mıdır bilemem. Ama tek bildiğim devletin gösterdiği duyarsızlıklar. Biz birbirine istediği zaman sımsıkı kenetlenen ve yardımlarını kimseden eksik etmeyen bir milletiz. Lütfen yardım edelim ama güvenilir kaynaklara...

Tüm milletimize başsağlığı diliyorum.