24 Aralık 2009 Perşembe

Geçen 10 ay...

Ayın 13' ünde Egehan dedesi ve babaannesine kavuştu.Tabi büyük bir kargaşa,gelen giden derken daha yeni yeni farkına varıyor.Onları görünce hiç yadırgamadı hemen atladı kucaklarına.
Şimdilerde ise onları ne zaman görmek istese kapıyı açtırıp o küçük parmağı ile yukarıyı gösteriyor.
Tabi yasakların olmadığı yer orası dimi , seni uyanık Egehan...
Egehan hızla büyüyor, yaklaşık bir buçuk ay sonra yaşını doldurmuş olacak.Nasıl geçti zaman anlamadım, daha oğlumun bebekliğine doyamadan oğlum büyüdü.
Nasıl geçti bunca zaman.
Egehan 7 aylık ilk dişini çıkardı, 8 aylık emekledi, 9 aylık sıralamaya başladı, 10 aylık 5 koca dişi var...
İlk Baba dedi :(
Şimdilerde bir alem, keyif aldığı mama sandalyesinde artık yemek yemez oldu, sürekli yürüyüşte, yetişmesi gereken çok yer var. Anca bu koşturmada ayaküstü birşeyler atıştıyor.
Salonun köşesindeki bambuları devirmek için tüm gün uğraşıyor.Ben izletmemek için ne kadar dirensemde baby tv izlemek için çıldırıyor...
En favori şarkısı
Bugün birinin doğum günü,
Bugün kimin doğum günü
Bugün Egehan ın doğum günü,
Bugün doğum günüm ,çok mutluyum bugün .... ( az kaldı annecim sabret)

bu şarkı çıkınca odasındaysa nasıl bir hızdır o sanki motor takmış koşa koşa geliyor tv nın karşısına...
Yemeklere gelince yoğurt yedirmek ve kahvaltı çok zorlaşmıştı ve bende biraz araştırma yapınca, anladımki benim oğlum mama sandalyesinde yemek istemiyormuş, Artık büyümüş ve biraz gezinerek yemek yemesi gerekiyormuş.Yürümeyi öğrenmeye başlayan bebekler artık özgür olmakve biryerlere bağlı kalmaktan hoşlanmıyorlarmış...
Ayrıca menümüzüde biraz değiştirdik...
Sabahları lorlu mısırunlu karışım, rafadan yumurta yı tercih ediyoruz, tabi peynir çeşitleri sürekli değişiyor, bazen ekmekle biraz içine ıhlamur ve peynir  şeklinde oluyor kahvaltımız...
Artık çok pişmiş yumurta sarısını ağzına sürmüyorsun Egitommm.
Yoğurtlara gelince ben yapınca 2 gün aynı yoğurt'tan sonra yemiyorsun, babymix ler içinde aynı şey geçerli...
Her ne kadar hazır yoğurt yedirmicem desemde yediriyorum...Yeter ki yesin diyorsun çünkü belirli bir dönemden sonra.Artık yemek seçmeler başlıyor malesef ve sende yeni alternatifler sunuyorsun.
Şimdi çilekli ve kahvaltılık için olan danonelerden yiyoruz, arada babymix de.
Bazı arkadaşların yeni anne olucak , bazıları ise Egitom dan bir kaç ay ufaklar ve sorunlar hep aynı...
Anne adayları korkulu bir bekleyişte...acaba sezeryanmı olsam? yoksa normal mı ? nasıl olacak acaba? herkes doğum yapıyor iste ne var neden korkuyorsun diye kendini yatıştırmalar...
Ama hep O an nezaman ve nasıl olacak diye bekleyiş.
Anne olanlarda ise; Ahh ishal oldu, ahh ateşi var, çok kustu, yoğurt yemiyor,katı gıdaya geçemedim vs....
Neden se hep anneler dertli...Tüm sıkıntı ve zorluklar annelerin üstünde... Bundan olsa gerek annelerin hakkı ödenmez....
Babaların tüm bunlara karşı tepkisini sizin yorumlamanıza bırakıyorum...

10 Aralık 2009 Perşembe

Üzücü bir olay

Bugün öğrendiğime göre, bazı kendini bilmez insanlar bloglardaki resimleri ve yazıları kullanıyorlarmış.
Bu nasıl bir insanlıktır! Bizler masum güzel birşeyleri anı olarak kenara koyarken onlar kötü emellerinde kullanıyorlarmış.Bu tabiki yasal değil; çok çirkin birşey.
Ne yapıcağımı bilmiyorum birçok arkadaşım gibi...
Davetli kullanıcıyı kullansam bir çok takipçime ulaşamayacağım yada  pekte tıklamak istemeyeceksiniz, şifre girme aşaması ile uğraşmak istemeyeceksiniz.Bundan sonra resimleri daha ufak ve üzerinde yazılar ile yayınlamayı düşünüyorum,resim kullanmadan pekte cazip olmuyor bloglar çünkü...
Ne zaman insan olmayı öğreneceğiz acaba???

9 Aralık 2009 Çarşamba

Uzun bir aradan sonra...

Uzun süredir ne resim ne de birşeyler yazamıyorum.En sonunda fotoğrafları yükledim.
Egehan 10 ay 2 günlük oldu...Ve ona yetişmek neredeyse imkansızlaştı.
Beni o kadar yoruyor ki hiç birşeye zaman ayıramaz oldum.
Ama herşeye değer onun bir gülüşü.
Canım oğlum benim kocaman bir delikanlı oldu.
Gitmek istediği yeri ve almak istediği nesneyi baş parmağı ile gösterip ıhhh diye sesler çıkarır oldu yaramazım.
Ufak adımlar atıp kafa, göz kırmayada başladı tabi:)
Zil çalınca birinin geldiğini ve kapıya gitmemiz gerektiğinide öğrenmiş benim oğlum.
Her zil çalışında kapıyı gösterip elimden tutup pıtır pıtır kapıya doğru gidiyoruz, kapıyı açıyoruz kafamızı hafif sağa doğru eğip, merdivenlerden kim gelicek diye bakıyoruz.
Ve karşınızda EGEHAN!